Ya Gece Olmasaydı – İlayda’nın Hikayesi
Ya Gece Olmasaydı? sorusu üzerine düşündüğümde, hayatımın tamamen değişeceğini fark ettim. Gece, benim için bir nevi sığınak gibi… Gündüz ne kadar yorucu ve kaotik geçerse geçsin, gece olduğunda sanki her şey duruluyor. O sakinlik, sessizlik… Adeta bir huzur adası.
Eğer gece hiç olmasaydı, gerçekten ne yapardım bilmiyorum. Belki de uyumak bile zor olurdu. Çünkü gece benim için sadece dinlenmek değil, aynı zamanda bir kendine dönüş zamanı. Gece boyunca zihnimi toparlar, sessizliğin içinde kendimi bulurum. Gündüzün yoğun temposunda kaybettiğim düşüncelerimi, o huzurlu saatlerde geri kazanırım. Eğer hep aydınlık olsaydı, belki de hiç o sakin anlara sahip olamazdım. Sürekli bir koşuşturma, sürekli bir acele…
Bir de yıldızlar! Onları düşününce… Gece olmasaydı, gökyüzüne bakıp yıldızları izleyemez, o romantik anları yaşayamazdım. Belki de hiç gece yürüyüşleri yapmazdım. Ay ışığı altında geçirdiğim o sakin anlar… İşte bunlar, hayatımdaki en özel anlar arasında. Gece olmasaydı, tüm bu anlar da hiç yaşanmazdı. Hayatım belki daha mekanik, daha “görev odaklı” olurdu. Belki daha az hayal kurar, daha az yaratıcı bir insan olurdum. Çünkü en büyük hayallerim hep karanlıkta şekillendi.
Kısacası, gece olmasaydı, ben kesinlikle şu anki “ben” olmazdım. Hayatımda daha az huzur, daha az hayal ve daha çok stres olurdu. Gece, benim için bir anlamda özgürlüğe açılan kapı gibi. Eğer o kapı hiç olmasaydı, kendimi nereye saklardım, bilmiyorum.
Hikayesini paylaştığı için İlayda Kaya‘ya teşekkür ederiz.