Sabah uyanıyorsun. Diş fırçanı almak için lavaboya uzanıyorsun ama… fırça yok. Daha doğrusu, o alışık olduğun plastik fırça hiç üretilmemiş....
Hayal edelim: İnsanlık, binlerce yıl boyunca olduğu yerde kalsaydı. Ne Afrika’dan çıkardık, ne de başka kıtalara yayılırdık. Peki, dünya bugün...
Düşünsene, okulda “Ahmet” diye sesleniyor öğretmen ve beş kişi birden “Efendim hocam?” diyor. Postacı kapıyı çalıyor ama kime mektup getirdiğini...
Bir sabah uyanıyorsun, lambaya basıyorsun ama ışık yok. Telefonun şarj olmamış. Buzdolabındaki süt bozulmuş. İnternete giremiyorsun. Elektrikler gitmiş değil, hiç...
Yılanlar! Birçoğumuza Türk filmlerinden kalma korkularla tanıdık gelse de, doğanın en etkileyici ve hayati canlılarından biridir. Sürünerek ilerlemeleri, sessiz yaklaşımları...
Düşünmesi bile zor değil mi? Bugün sahip olduğumuz birçok hakkın, özgürlüğün ve hatta yaşam biçiminin temelinde cumhuriyet yatıyor. Peki ya...
Tarih boyunca insanlık, bilim, sanat ve mühendislik alanlarında büyük dehalar yetiştirdi. Ancak Leonardo da Vinci kadar geniş bir etki alanına...
Gözlerimizi açtığımız anda dünyayı milyonlarca renk, şekil ve hareketle algılıyoruz. Gün doğumunun büyüleyici turuncusunu, okyanusun sonsuz maviliğini ya da birinin...
Balıklar… Denizlerin, göllerin, nehirlerin sessiz sakinleri. Kimimiz onları sadece bir tabakta görmeye alışkınız, kimimiz ise dalış yaparken rengârenk sürüler halinde...
Kemikler… Vücudumuzun çatısını oluşturan, bizi dimdik ayakta tutan, hareket etmemizi sağlayan ve iç organlarımızı koruyan harika yapılar. Peki, hiç düşündünüz...